Aslında 2017 yapımı olan filmimizin orijinal adı “The Current War“. Dağıtım haklarındaki bir takım sorunlardan dolayı ancak vizyona girebildi. Türkçe isminin de “Akım Savaşları” olmasını bekliyordum ki zaten filmde ‘Alternatif Akım‘ın ‘Doğru Akım‘la savaşını seyrediyorsunuz. Ama niyeyse Türkçe ismi ‘Elektrik Savaşları’ olmuş.
Edison, Westinghouse & Tesla
Dünyayı değiştiren bu savaşların tarihine gidersek; elektriğin önündeki potansiyeli gören ilk insan Thomas Edison‘dur. Dünya, 1870’li yılların sonunda tarihinin en büyük buluşlarından ampul ile tanışır. Küçük jeneratörler kullanarak bazı seçkin insanların evlerini akkor lamba ile aydınlatan Edison, 1882 yılında New York’ta Edison Aydınlatma Şirketi’ni kurarak ticari çalışmalarını hızlandırır. Yüzlerce buhar makinesi satın alıp, düşük voltajlı doğru akım şebekelerini kurar. Fakat sistemlerinde doğru akım üretimini standart hale getiren Edison’un önünde bir problem vardır: Elektriği uzaklara iletilemez.
Diğer tarafta ise girişimci ve mucit George Westinghouse vardır. Edison’un doğru akım şebekelerine rakip olarak yenilikçi ve rekabetçi bir alternatif akım şebekesi kurmanın transformatörler sayesinde mümkün olacağını fark eden Westinghouse, çalışmalarını alternatif akım tarafına çeker. Böylece Westinghouse ve başmühendisi Nikola Tesla’nın alternatif akım tarafında; Edison’un ise doğru akım tarafında olduğu ticari bir mücadelenin fitili ateşlenmiş olur.

Edison’un Kara Propagandası
Alternatif akım, elbette ki doğru akıma karşı çok büyük bir avantaja sahiptir. Thomas Edison gibi bir mucidin de alternatif akımın gücünü görmemiş olması imkansız fakat egosu, takıntıları ve ticari kaygıları sebebi ile olması gereken objektiflikten uzaklaşır ve alternatif akıma karşı kara propaganda yapar. Gazetelere ilan verir, topluma açık alanlarda hayvanlara alternatif akım vererek deneyler yapar, elektrikli sandalye ile ilk idamın alternatif akım ile gerçekleşmesini sağlar ve alternatif akımın ölümcül olduğuna dair raporlar hazırlayarak tartışmayı bilimsel zeminden çıkarır.

Bilimin Ticari Değeri
Filmimize dönersek; neyse ki “Elektrik Savaşları” Edison’u “dehasını ticari kaygılara satan adam” gösterme basitliğine inmiyor. Fakat Westinghouse ve Tesla’nın bu oyunu bir bilim adamına yakışır şekilde oynadığını da seyircinin gözüne sokuyor. Ayrıca seyirciyi bilimin ne çerçevede kullanılması gerektiği konusunda sorgulatıyor ve büyük buluşların ranta çevrilmesi konusunda eleştirel bir bakış açısı sunuyor. Nihayetinde ise kimin büyük bahsi kazanıp bir bilim fuarında buluşunu sunma şansını elde edeceği konusuna odaklanıyor. Filmde Tesla’yı çok fazla göremiyoruz. Zaten Tesla o dönemde değeri anlaşılamamış, yaptığı buluşlar ancak bir asır sonra anlaşılmış bir mucit.
Oyunculuklara gelirsek, Benedict Cumberbatch Edison rolünde, Michael Shannon ise Westinghouse rolünde mükemmel iş çıkarıyorlar. Hırs, merak ve motivasyonlarını seyirciye tam olarak geçiriyorlar. Diğer oyuncular da iyi bir performansla onlara ayak uyduruyorlar. Filmin başlarında kamera hareketleri biraz yoruyor ama sonradan alışıyorsunuz. Dönem ruhu iyi yansıtılmış. Ben müzikleri de beğendim.
Son tahlile geldiğimizde “Elektrik Savaşları” dünyayı değiştiren üç büyük mucidi tanıtması ve hayatlarında bilmediğimiz bazı detayları da sunması açısından dikkat çekici bir yapım. Bence tüm mühendislik öğrencilerinin özellikle Elektrik Mühendisliği öğrencilerinin kesinlikle seyretmesi gerek.

“Fix problems for idiots” [Tesla] – (Gerizekalılar için çözüm üretiyorum)
“Today the impossible becomes possible” [Edison] – (İmkansız bugün mümkündür)
“If you prefer to have what I call a legacy, you leave the world a better place than you found it” [Westinghouse] – (Eğer dünyaya bir miras bırakmaya karar verirsen, dünyayı bulduğundan daha iyi şekilde bırakırsın)
“Elektrik Savaşları”nı seyredin ve tarafınızı seçin derim. Keyifli Seyirler…