20 senedir görmediğim okul arkadaşım kahvaltı sırasında bahsetti Panait İstrati‘den. “Mutlaka hoşlanacaksın” dedi. Kahvaltıdan hemen sonra kendimi kitapçıya attım. Hangi romanından başlayayım diye kitapları incelerken, görevli Kodin’i önerdi.
Kodin 3 ayrı hikayeden oluşuyor. Bataklıkta Bir Gece, Kodin ve Kir Nikola. 3 hikayenin de kahramanı çamaşırcı bir kadının çocuğu Adrian. Hikayelerin Balkanlar’da Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde geçtiğini tahmin ediyorum. İlk hikaye olan Bataklıkta Bir Gece beni konu olarak çok da etkilemedi ama Istrati’nin keyifli dili bir çırpıda sarıp sarmaladı içimi.
Adrian’ın biraz daha büyüyüp, annesi ile başka bir mahalleye taşınmaları ile Kodin ile tanıştım. Acımasız anne babanın elinde kalbi hem nefretle, hem de sevgiyle dolmuş çam yarması Kodin ile Adrian’ın arkadaşlığının hikayesi hemen çekti beni içine. Kabadayılık, çingenelik, arkadaşlık, sevgi, kan kardeşliği, aldatan sevgili, bıçak kavgaları ve koleranın tükettiği hayatlar… Hele Kodin ile Adrian’ın aralarındaki diyaloglar… Çok etkileyici. Mesela Kodin’in Adrian’a sorduğu bir soru:
İnsan tasvirlerini ve uzun diyalogları seviyorsanız, Kodin’i tavsiye ederim. Hikayelerin sonu mutlu bitmiyor ama gerçek sevgiyi, saygıyı, dostluğu, arkadaşlığı çok güzel sorgulatıyor. Bir de eğitimin ve çevrenin insana kattıklarını. Ve henüz Balkanlar’ın Maxim Gorki’si Panait İstrati ile tanışmadıysanız, daha fazla geç kalmayın, en kısa sürede tanışın. Istrati’nin kitaplarındaki insanlar her ne olursa olsun arkadaşlıklarını feda etmeyen, adil, yalansız, sevgi dolu ve çok güzel insanlar.